Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Wes Anderson filmleri üzerine

Resim
Kişisel tercih meselesi olarak görülen her konuda çeşitlilik fazladır ve olayın esprisi da bu çeşitliliktir. Hangi yönetmene daha yakın durduğunuz, hangisini daha çok benimsediğiniz de tam olarak böyle bir kapsamdadır. Yazının konusu Wes Anderson sinematografisi ve bize düşüncesel katkısı temelinde olduğundan, Wes Anderson'ın benim favori yönetmenlerimden biri olabileceğini düşünebilirsiniz ki değildir. Ama ilk filmi Bottle Rocket'tan itibaren, hayatı yolunda gitmeyen, biraz garip biraz toplumdışı karakterlerle ve çapraz ilişkileriyle gülümseten bir kaos yaratan yönetmeni hep en özgün yönetmenlerden biri olarak düşünmüş ve filmlerini izlerken çok mutlu olmuşumdur. Rushmore'la tarzını ortaya koyup,art arda aynı çizgide ama farklı tatlara sahip filmlerle (The Royal Tenenbaums, The Life Aquatic With  Steve Zissou, The Darjeeling Limited, Moonrise Kingdom) en bilinen filmine the Grand Budapest Hotel'e ulaştı."Ulaştı" doğru bir kelime olarak yerinde durmalıdır çünk

En sevdiğimden

Resim
    “Bence çok meraklıysan, yeri geldiğinde nedenleri sonuçlarından daha ön plana koyuyorsan sen o konudaki kendi gerçeğini arıyorsun” dedi. Ojelerini milim dışına taşırmamıştı. “Evet di mi, sanki herkesin kendi gerçeği vardır, milyarlarca gerçek vardır ve ortak bir gerçek yoktur’a doğru gidiyoruz”. Kafasını memnuniyetle salladı, gülümsüyordu hafiften. “Bak mesela şu adamı görüyor musun?” “Evet." “O adam bana göre kaybeden biri, sana göre etkili biri, kendine göre kendi kendine yetebilen biri olabilir. Beyin sayısı kadar gerçek vardır canım benim.” Göz kırptı.   “Hee öyle. Bence tüm bu ortak gerçek bulma uğraşları toplumun ortak bir paydada birleşebilip, beraber hareket etmesini sağlayan motivasyon zımbırtılarıdır. Böyle de bir gerçek var! diye tvde çıkarlar da üstüne imzamı atarım stayla pekiştirirler ya öyle bir echo bu. Haha sanki 8 milyar kişilik homosapiens kabilesi olarak mamut avına çıkacağız da ip mi atsak, mızraklarla üstüne mi yürüsek karar veremiyoruz ve bu ilke