Kayıtlar

Mayıs, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fly Me To The Moon

...Kugu zerafetindeki davetliler aydan kopan isik huzmelerini bir bir ozumseyerek saraplarini yudumluyor ve bu mutlu gecenin masalsi atmosferine hayranliklarini gizleyemeyen gozlerle onlari seyrediyorlardi.Yildizlar yanip sonerek ebedi birlesmeye taniklik ediyordu ve hepsi bu durumlarindan memnundu.Agaclarin dallari ruzgarla dans halindeydi, cicekler en cici kiyafetleriyle tempo tutuyorlardi.Doganin bu kabulu ve hosnutlugu davetlilerin keyfini ust seviyelerde tutmakla kalmayip, enerjinin sorunsuz dagilip kalplerin acilimini destekliyordu.4 goz vardi ki isildayan, birbirine odaklanan...Kaynaklari yasam belirtileri gostermiyordu.Onlar evrenle olan antlasmalarini imzalamak uzere havada suzulen asik ruhlardi.

Gunaydin astral denizkabuklulari, simdi evrenin en enerjik uzun dalga radyo sovu sizinle!

Resim
Haykirmalisin gokyuzune! Gozlerin milyona variyor kabaca, Yer uzuyor, okyanus kiriliyor, Agaclar tepeleme yigiliyor daglarin eteklerine. Kulaklarin artik iyi duyuyor sinsice, Tenebrarum Oratorium calsa da bazen kafanda, Senkronize cennet isliklari basini donduruyor, Gecelerin masallarini dinler oluyorsun atesi sondurerek. Yediklerin artik icinde buyuyor, Ictiklerin beynini zehirliyor, Seni gormeyeli epey oluyorsun da hissedemiyorsun. Duvarlar katlaniyor, camlar kiriliyor, Sesler degisik frekanslarda -Ucusan kelebekler ve narin yaz cicekleri- Beyninde oynasiyor, Evet cok guzelsin oluyorsun da birlesmiyor kollarin. Leylekler yere dusmeye basliyor, Gagalari kiriliyor tok sesler cikararak, Karinlari sis halde uzum kokuyor, Taneleri bitmiyor da sen yemeye doyuyorsun. Mavi-mor masa ortuleri yaniyor, Radyasyonlu sularla islaniyor ayaklar, Bulutlar asit isiyor evlerin tepesine, Dis macunu yiyen cocuklar, Titriyor artik pasli masalarin altinda, Hirs buruyor gozunu de net goremiyorsun. Haykirmal

Prenses

Bes duyu organlarimin kapsamasi disindaki biri, hayallerimde, anilarimda, her hucremde, cevremdeki insan siluetlerinin sessiz butunlugunde... Gozlerimi kirpmadan, basimi oynatmadan odaklanmami bekliyor. Soba dibinde kivrilmis kedi gibi masum bakiyor, gozleriyle guluyor, sevinciyle kapaniyor yarasi... Bazen, ensemde hissediyorum solugunu, beni yonlendiriyor papatya tarlalarindan gecen, ekmek kokan yollara... Bazen, asirlik agac kovugundan bana dogru geliyor, dokulen sonbahar yapraklarini havaya calarak, beyaz elbisesiyle bana her renk olarak...Bazen, disarinin pisliginden izole ettigim zihnimdeki bahar havasini, annemin sicakligini, babamin bilgeligini, kardesimin sevimliligini yuzume vuruyor her sabah uyandigimda... Bazen, 5 yasindaki Sadik'i 23 yasindaki arkadaslarina anlatan dil oluveriyor, gerceklerin sinsi yozlugunu dagitiyor cocuksu duslerle... Basroldeki prenses... Onun beyaz, zarif kostumu... Buyuleyici replikleri... Oyun oncesi zihninden rolunu tekrar edisi... Bu tekrarlard

His

Cthulhu'nun sonsuz kollari sarsa da adalarin etrafini, tum karanlik vakumlanmis haldeyken ustumuze salinsa, kulaklarim tozdan duymasa, gozlerim dertten gormese, dilim nemden tadamasa, sinirlerim yikilsa yine de kimsenin gormedigi, farketmedigi seni hissediyorum. Aceleyle yazilmis receteler gibi onemsiz gelen ani parcalari yuzumu burustursa da bazen, homojenik sekilsizliklerde seni hissediyorum. Toplanip birlik olmus tarifsiz ruhlarin gucbirliginin en satafatli donemlerinde bile hicbirsey olmamis, olanlar da degisime ugramamis gibi seni hissediyorum. Eklemsiz odun gibi bacaklarin sabit kalmayi yegledigi batakliklarda, yerden cikan binlerce olu elin yalnizligindan siyrilarak seni hissediyorum. Sevgimi evcillestirip mide bulantisi olarak geri satanlara ragmen seni hissediyorum. Cehennemin gulleri acsa da bazen icimde, cennet yagmurlariyla zehirliyorum onlari, yerden biten yilanlarin bittigi yerde seni hissediyorum. Bebek kokusu beynimi degistiriyor! Ilk solugumdan beri! Sarmaliyor tar

O'nun hakkindaki ilk ve son yazi (.)

O'nun hakkindaki ilk ve son yazida, gecmis zamanlardaki guzide olaylari; akiskan fazina gecirip, hayal gucuyle terbiyeleyip, belli birsure (for a reasonable period of time) pismesini bekledikten sonra kulak memesi kivaminda servisini yapmayacagim. Bu mekanizma ben de dahil olmak uzere kimseye bir fayda saglamayacak, uzun sure zebralara bakarak hipnotize olmayi deneme gibi bizi sacma aliskanliklara surukleyecek ve kokumuzu kaziyana kadar ugrasacak olan alienlerin istilasini hizlandiracaktir. (Bknz. Alien Phobia) Burada asil anlatmak istedigim esasinda hicbirseydir , hatta onunla bile bazi noktalarda ilgisi yoktur. Anilar unutulur, yuzu bile hatirlanamamaya baslar ama birsekilde 37 isik yili sonra farkedersin ki gordugun tum kizlari onunla karsilastirmissindir ve hala daha bu aliskanligin surmektedir. Hatta ve hatta kalitesiz partinin tekinde hede bir kiz i ona oyle gereginden fazla benzetir ki beynin, Izmir gecesi O2si ni ozleyip disari atarsin kendini. Bu durum domuz gribine yakala

Hklti36Fljf (Hakalti 36 Filijif)

"Sadik hersey tamam da bu filijif milijif de ne yahu?" gibi olagan karsiladigim sorularin epey cogalmasi uzerine bir basin aciklamasi tadinda bu nickin gecmisini aciklamak zorunda hissettim kendimi. Buyrun aziz hemsirelerim: "12 Agustos 2007 tarihi, benim last.fm kaydimi silip yeni hesap actigim aziz gundur. (O siralar benim suan burada aciklamayacagim kadar ozel zamanlardir.) Kliselesmis siteye uye olma formunu istekli ve hizli birsekilde doldurduktan sonra, bir tek eksik yer kalmistir ki o da nick kismidir. " Evet, evet bu guzel olucak diyip yazmaktan vazgecme " eyleminin periyodik tekrarlari sonucu yaklasik 20dakika gecmistir ve bu artik bunyede " nar yerken; eee siterim simdi narini, marini yemiom len diyerekten ayiklamaya usenen insan modeli hissiyati " 'na sebep olmustur. Bu caresizlik aninda zihnim en kestirme cozum olaraktan " gozleri kapatip iskembeden nick sallama " eylemine goz kirpmistir cilginlar gibi. Gozler umutlar kapanmi