MEH'LERİ TÜKETTİM DE GELDİM.

Uzunca bir süre sonra yeniden bloğuma birşeyler yazacak olmanın heyecanıyla geçirdiğim bir haftadan sonra, böyle beceriksizce klişe bir giriş yaptığım için affedin canlar. Niye yoktum, ne zamandır yoktum gibi sorulara cevap verebilip, uzun uzun açıklamak isterdim. Yaşadığım bu tembel dönemin hızını size hissettirebilmek, bir avuç kum dolu avucunuzdan akan taneler gibi akıp gitmek isterdim bu satırlarda. Ama ben bile tam olarak anlayamadım, kavrayamadım, ölçüp biçecek vaktimin bile olmadığı serilikte bitiverdi herşey.

"Şu kadar zaman önce nasıldım da, ulan şimdi nasılım?" "zaman bana çok şeyler kattı, meh!" gibi cümlelerle hayatımın akışına müdahale etmekten kaçındığım bir kafaya büründüğüm, farkında olduğum bir durum. Power-up kullanmadan bitirilmeye çalışılan platform oyunlarındaki kafa belki de. Ama rahatlık var üzerimde, çoğunun dert dediğine pert diyorum. Eski hassasiyetlerimin yerini "e napıyim yani, öyleyse öyle!"ler aldı. Ülke kaynarken, insanlar fokurdarken, sinirlerimi bozacak o kadar durum varken sakin kalmayı tercih ediyorum.

Bloguma dönüp, onu okşayıp, bebek kokusunu yeniden içime çekmek de benim tercihim ve bundan mutluyum. Bloguma ilk defa giren birinin okuduğu ilk yazı buysa eğer, bu yazıya dayanarak beni ciddi ve sıkıcı tiplerden biri sanmasını istemem. Ne kadar büyüsem de, özümde 8 yaşımda çocuğum ve dokuzuma bir türlü basamayacağım. Çok da tın zaten.Bunları okuyup, hayatına alıcı gözüyle bakan herkese sevgilerimi yolluyorum.

E buyrun ozaman, kurdelayı keselim.


elleh!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nerede eski bonibonlar?

Montaigne "Denemeler" den alintilar

Minimalizm üzerine düşünceler