potpourri II

  • "Sir perdesini aralamak" kalibini kullanmaktan ozellikle kacinirim, aklima alakasiz konu ve mekanlarda mistik ve gotik temalar gelir.
  • Bollywoodumsu ask icerikli oynak filmlerin (en taze ornek: Slumdog Millioniare) askina ve sevgisine inanmam. Aclik sefalet icindeyken askin ruhu doyurucu etkisi, mideyi tok tutan bi zeytinli pogacadan daha azdir.
  • Bulutlara bakmak cok garip bir etki yaratir zihinde.Habire bulutlari nesnelere benzetmeye kasarsin, kahve falinda 3 yol yada ejderha gormeye calismak gibi.Esasinda en sacma bulut parcasi bile biraz hayal gucuyle kaf daginin ardindaki 5M Migros'a benzetilebilir.
  • Bazen hayat eriyip kuculuverir gozunde, dil darbeleriyle bertaraf edilmis Calippo gibi. Biranda tum mekanizmasini cozer, tum mantiksal baglantilarini kurar, beyninin kivrimlariyla senkronize hala getirirsin.Gotun kalkar, hayati iplemez tavirlar icerisinde "ben ozgurum, sadece ozgurum" naralariyla evi terkeden yeni tuylenmis erkek cocugu tribiyle evden gitmeye kalkarsin.Ardindan araya duygularin girer, seni evdekilerle baristirir ve disaridaki "Dark City misali Tanri duvarlari"ndan korur.Cogu zaman sen bu faydayi farketmeyerek, duygularindan kacarsin ama o sana hizmetini etmistir ve etmek icin pesinden kosacaktir.

Yorumlar

Omurden dedi ki…
calippo dedin de, banana joe vardı, dışı çikolata kaplı, içi muzlu. algida efsanesidir. bi ben mi severdim bilmiyorum ama etrafımda kimse hatırlamıyor.

dark city dedin, jennifer'lı bişey izlemeyeli olmuş baya.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nerede eski bonibonlar?

Montaigne "Denemeler" den alintilar

Minimalizm üzerine düşünceler