O'nun hakkindaki ilk ve son yazi (.)

O'nun hakkindaki ilk ve son yazida, gecmis zamanlardaki guzide olaylari; akiskan fazina gecirip, hayal gucuyle terbiyeleyip, belli birsure (for a reasonable period of time) pismesini bekledikten sonra kulak memesi kivaminda servisini yapmayacagim. Bu mekanizma ben de dahil olmak uzere kimseye bir fayda saglamayacak, uzun sure zebralara bakarak hipnotize olmayi deneme gibi bizi sacma aliskanliklara surukleyecek ve kokumuzu kaziyana kadar ugrasacak olan alienlerin istilasini hizlandiracaktir. (Bknz. Alien Phobia) Burada asil anlatmak istedigim esasinda hicbirseydir, hatta onunla bile bazi noktalarda ilgisi yoktur. Anilar unutulur, yuzu bile hatirlanamamaya baslar ama birsekilde 37 isik yili sonra farkedersin ki gordugun tum kizlari onunla karsilastirmissindir ve hala daha bu aliskanligin surmektedir. Hatta ve hatta kalitesiz partinin tekinde hede bir kizi ona oyle gereginden fazla benzetir ki beynin, Izmir gecesi O2sini ozleyip disari atarsin kendini. Bu durum domuz gribine yakalanmis country-blues sarkicisinin hazin sonu kadar kotu degildir. Cunku kotu degildir, gariptir. Garip olan beynin "unutma komutu alsam da ne olur ne olmaz bir tutam sac telini sakliyim bunun, ilerde DNA'dan Sharon Stone, Ajda Pekkan klonlariz maazallah" isleyisidir, mantigidir, fazla iyiligidir. (Eski ben ve eski o)'nun (simdiki ben ve simdiki o) ile alakasi yoktur,olmamalidir, ki bu bizim bu periyotta cizgi film karsisinda tum gun nutella kasikladigimizin belgesi olurdu. Sonuc olarak ozel hazirlanmis bir besiyerine su asamada ben ile o'nu itinayla koysaydik ve normal sartlar (25derece sicaklik, 1 atmosfer basinc, nutella) saglasaydik bile, bizim tum sorumluluklarimizdan ve toplumsal kisitlamalardan siyrilmis durumda olusumuz bizim anlasmamizi saglamazdi. Hayatin getirdigi yumakla oynayan pisipisinin yumaga dolanip ciek ciek bagirmasi gibi makaraya aliyor bizi hudaverdi. Cozup kurtuldugumuzda da bize sahte altin rengi ustun hizmet madalyasi veriyor, biz de kendimizi evrenin sorunlarina merhem olmus, caretta carettalari ciftlestirmis yada gulyabanilerle guerilla catismasina girismis gibi hissediyoruz. Buyur simdi Rio Karnavalina, Luleburgaz koy dugunune, Asagi Nicaragua yerlilerine. Cok seviyorduk ama artik optugu yerde gul bitmiyor gibi warchantlari kullanmamis olmamin verdigi ic huzuruyla onun hakkindaki ilk ve son yazimi bitireyaziyor, onun sonsuzluga giden yolculugunun ardindan su dokuyorum.(cisim geldi) May the power of the dark fart, be with your nose.
[O zaman bunu diyemedim ama itiraf etmem gerekir ki Etil-Metil-Keton hep samimiyetsiz bir ucluydu benim icin.]

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nerede eski bonibonlar?

Montaigne "Denemeler" den alintilar

Minimalizm üzerine düşünceler