Son Bahar.


Gunun son isiklari da karanlikla bogulmak uzere. Perdeler sikica kapatiliyor, kopekler ve ayyaslar icin caliyor canlar. Su birikintisi korkunc dansina basladi bile, siyah adam ve siyah bisikleti bilinmeyene yetismeye calisiyor sanki. Agaclar konusmaya basladi yine, hararetle birseyler tartisiyor gibiler.

Beyaz cayim bitti. Belki su da kalmamis olabilir. Agzim kurudu. Dilim kendini yabanci hissediyor magarasinda. Yozlasan duvarlar ve eskimis ani esyalari hangi yilda biraktilar acaba anlamlarini hatirlamiyorum. Begomil gormeyeli ne kadar cok oldu, caya atilacak yasemin cicekleri kurumadi mi hala hanim? Hanim.. han..im. Guruldayan karnim artik iyi seyler soylemiyor bana. Bana birsey olmaz diyen bedenim artik goz kirpmiyor bana. Hastayim ve yakindadir gidisim. Donuyorum sana en sonunda, gozlerim bulanik. Kaybetmemeye calistigim ve sonunda kaybettigim hersey icin kendimi kaybettigimden beri en onemli seyi kaybetmek uzereyim. Hayati.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nerede eski bonibonlar?

Montaigne "Denemeler" den alintilar

Minimalizm üzerine düşünceler