Aşk *

Bir sure once varligi zihnimden ucup gitmis ama suan yeniden onu kazandigim - eski zamanlarda beni cok etkilemis - enfes bir Halil Cibran yazisini paylasmak istedim burada sizinle:

"...
Gerci sarp ve zorludur sevginin yollari.
Ama icinize ates dustumu, izlemekten geri durmayin.
Sizi kanatlarinin arasina alip saklamak isterse, karsi koyun.
Cunku bilin ki, bir an gelir, o kanatlarin arasindan bir kilictir cekilir ve vurur, inletir sizi.
Gerci sozleri duslerinizi darmadagin edebilir, tipki kuzey ruzgarlarinin bahceleri darmadagin ettigi gibi.
Ama sizinle konustugu zamanlarda, yine de ona inanmazlik etmeyin.
Cunku basiniza taci oturtacak olan da, sizi carmiha gerecek olan da sevgidir.Serpilip gelismenizi isteyen de o, budanip kalmanizi isteyende O'dur.
Bir yandan yukseltinize erisip, gunese uzanan en ince dallariniza bile sariliyorken.
Bir anda gerisin geri donup koklerinize dek inerek sizin yeryuzunde ayakta durabilmenizi saglayan baglarinizi da sarsabilir.
Tipki puskullerin misiri sarislari gibi, sevgi de sizi kendine sarar.
Soyunmaniz ve onunde ciplak kalmaniz icin zorlar.Soyunuk kalincaya dek usteler de usteler.
Bembeyaz kesilinceye dek evirir, cevirir, aci verir caniniza.
Boyun egdirinceye dek, ezer, yogurur sizi.
Sonra da, Tanri'nin kutsal sofrasina ulastirilacak bir somun olabilmeniz icin kutsal alevlerin arasina alir, kavurur sizi.
Sevgi butun bunlari basarir, yeter ki siz kalbinizin sirlarini ogrenin ve bu yolla Hayat'in yureginden bir parca olun.
Ama diyelim ki korkulara kapilmissiniz da sevgiden salt bir huzur ve zevk bekliyorsunuz.
O zaman bir an once ciplakliginizi ortun ve sevginin zorlu duzeninden uzaklasip mevsimi olmayan bir dunyaya siginin, daha iyidir derim.
Cunku ancak orada guler ve aglayabilirsiniz, ama ne gulusunuz tam olur, ne de aglarken tum gozyaslariniz dokulur.
Karsisindakine kendinden baska bir sey vermez sevgi ve kendinden baska hicbirseyi de geri almaz. Ne kendi disindaki seylere sahiptir ne de kendisine sahip olunabilir;
Cunku sevgi kendi kendini butunler ve kendi kendine yeterlidir.
Sevgi gelip sizi bulmussa, ''Tanri'yi yuregimde tasiyorum'' demektense, ''Tanri'nin yuregine eristim'' deyin.
Ve hicbir zaman sevgiye yon verebileceginizi dusunmeyin, cunku sevgi, eger sizi o degerde bulmussa, kendi yonunu kendi cizecektir.
Sevginin kendini mutlu kilmaktan ote hicbir arzusu yoktur.
Ama eger sevgiye kapilmissaniz ve tutkulariniz olsun istiyorsaniz sunlari kendinize secin derim : Tutkunuz, sevginin icinde erimek olsun. Tipki geceye sarkilar soyleyen bir akarsu gibi akip gidin. Tutkunuz, asiri duygusal davranislarin getirecegi acilari tanimak olsun.
Tutkunuz, kendi sevgi anlayisinizla kendinizi vurmak olsun.
Varsin istekle ve coskuyla aksin kaniniz.
Tutkunuz, kanatlanmis bir yurekle sabaha gozlerinizi acip sevgi dolu bir gune baslayabiliyor olusa tesekkur etmek olsun;
Tutkunuz, gun ogleye eristiginde oturup sevginin yuksek heyecanini dusunmek olsun;
Tutkunuz, gun aksama erdiginde evinize minnet dolu bir yurekle donebilmek olsun:
Ve yureginize gomdugunuz sevgili icin iyi bir seyler dileyip yatin: dudaklarinizda onu yucelten bir sarki olsun.
"

Yorumlar

kevaşe dedi ki…
ben dayanamayıp bloguma istiyorum bu yazıyı, sana da tesekkür ediyorum vesile oldugun icin okumama, takip ediyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nerede eski bonibonlar?

Montaigne "Denemeler" den alintilar

Minimalizm üzerine düşünceler